DAİŞ’in Şengal’de Êzidîlere yaşattığı 73’üncü fermanın üzerinden 3 yıl geçti. Irak ve Suriye’nin farklı yerlerinde esir alınan Êzidîler kurtarılmaya devam edilirken, geçtiğimiz günlerde Mezopotamya Ajansı (MA) esir alınan Êzidîlerin satılmasına dair kurulan şebeke ağı ve mekânları "Irak polisi Êzidî çocuğu 20 bin dolara ailesine sattı!" başlıklı haberle deşifre etmişti. Ulaşılan yeni bilgilere göre; söz konusu şebeke üyelerinin bu kez de Dêra Zor’da, esir alınan 6 yaşındaki Êzidî çocuk Fatma Hesen'i ailesine satmak için 60 bin dolar istedi. 

 

Aile, çocukları için kendileriyle irtibat kuranların ise, Türkiye'ye ait bir cep telefonu numarası ile aradıklarını anlattı. 

 

4 ÇOCUĞUYLA BİRLİKTE ESİR DÜŞTÜ

 

Kendisi de yaklaşık 9 ay önce Rakka’da, DAİŞ’in elinden kurtarılan 35 yaşındaki anne Necat Bapîr, 4 çocuğu ile birlikte ferman döneminde esir düşmüş. Yaşadıklarını anlatan Şengal’in Domiz köyünden olan anne Bapîr, esir alındıktan sonra önce Musul’a götürüldüklerini, bir süre sonra da Suriye’nin Rakka kentine götürüldüklerini kaydetti. 

 

KIZLARINDAN BİRİ GÖTÜRÜLDÜ

 

Rakka’da 600 aile ile birlikte yer altı zindanlarında tutulduklarını belirten Bapîr, yaklaşık bir yıl boyunca burada kaldıklarını, DAİŞ’lilerin bu süre zarfında her gün kimi kadın ve çocukları aralarından seçerek götürdüğünü aktardı. Anne Bapîr ve 3 çocuğu, bir DAİŞ emirinin eşinin takası karşılığında 50 aile ile birlikte YBŞ güçlerince kurtarıldı. Kurtarılmasına yakın bir tarihten önce ise, 6 yaşındaki kız çocuğunun DAİŞ’liler tarafından kendisinden koparıldığını kaydeden Bapîr, o günden sonra ise kızından haber alamadığını ifade etti. 

 

'KADIN VE ÇOCUKLARIMIZ ONLARIN ELİNDE'

 

Kendi çocuğu ile birlikte 14 akrabasının halen DAİŞ’in elinde olduğunu paylaşan Bapîr, “Büyük ve ağır acılar yaşattılar bize. Son 3 yıl içinde yaşamımızda birçok değişiklik oldu. Şengal halkı, bir fermandan geçirildi. Hepimiz esir alınarak ya katledildik ya da birilerine satıldık. Halen kadınlarımız ve çocuklarımız onların elinde acı çekiyor” dedi. 

 

YAŞADIĞINI ÖĞRENDİLER 

 

Bapîr, alıkonulan kızından ise ancak birkaç hafta önce eşinin Suriye’ye ait bir telefon numarası ile aranmasından sonra haberdar olabildiklerini söyledi. Kendilerini arayan kişinin Kürtçe bildiğini belirten Bapîr, şunları aktardı: “Biz kızımızın öldüğünü düşünüyorduk. Fakat onlar bizi arayarak kızımın yaşadığını söylediler. Suriye’de kendi ellerinde olduğunu söylediler. ‘Kurtarmak istiyorsanız birkaç gün sonra yine sizi ararız’ dediler.” 

 

KIZI İÇİN 60 BİN DOLAR İSTENDİ 

 

Anne Bapîr, bu ilk görüşmeden 3-4 gün sonra yeniden arandıklarını paylaştı. Söz konusu kişilerin kendilerini bu kez Türkiye’ye ait bir cep telefonu numarasından aradıklarını paylaşan anne Bapîr, iki kişi ile görüştüklerini ve isimlerini vermeyen bu kişilerden birinin Arapça, diğerinin ise Kürtçe konuştuğunu belirtti. Bapîr, “Kızımın nerede olduğunu sorduğumuzda Dêra Zor’da olduğunu söylediler. Onu almamız için 6 defter (60 bin dolar) istediler. Bunu ödeyemeyeceğimizi belirttik. Fakat kızımı başka şekilde bırakmayacaklarını belirttiler” dedi. 

 

MA / Nazım Daştan